Çocuklar Yalana Neden İtilir

Çocuklar Yalana Neden İtilir

25.12.2014 4674

KÜÇÜK PİNOKYOLAR

   Pinokyo neden yalancı olmuştur hiç düşündünüz mü? Sizce bunu kendisimi istemiştir? Yoksa pinokyoya yalan söylemeyi babası yani onu bir ağaç parçasına şekil vererek oluşturan yaşlı Ghepetto usta mı öğretmiştir? Bu soruların kesin cevabını sadece pinokyoyu yazan İtalyan yazar Carlo Collodi verebilir. Ancak bizim cevaplayabileceğimiz daha kolay ve aynı zaman da daha önemli bir konu vardır, Çocuklar neden yalan söylerler?

   Yalan kelime anlamı olarak doğru olmayan ve gerçeğe uymayan demektir. 0-3 yaş ağırlıkta olmak üzere 7 yaşına kadar her birey gün içerisinde sıklıkla yalana başvurur. Bu davranışları onların en istenmedik yönleridir. Oysa 3 yaş çocuğunun inanılmayacak öyküler uydurması ve taklit öykülerden hoşlanması oldukça doğaldır. Çocuğun bu davranışı zekası ve hayal gücüyle doğrudan orantılıdır. Çocuğun anne-babasına gidip olmayan öyküler uydurması, taklit oyunlar oynaması yalan değildir ve bunu engelleyici hiçbir girişimde bulunulmamalıdır. Tüm bunlardan ayrı olarak kasıtlı bir biçimde gerçeğe sadık kalmama çocuklarda oldukça doğaldır. Bunların sebepleri şu şekilde olabilir;

   Aile içinde veya çevrede çok sık yalan söyleniyor olması: Çocuklar çevrelerinde olup biten her şeyi gözlemlemekte oldukça ustadırlar ve kendilerinin en yakınında bulunan anne-babalarının davranışlarını gözlemleyerek onları model alırlar. Anne-babanın yalana başvurduğuna tanık olan çocuk, yalan söylemeyi öğrenir. Örneğin; Anne babanın çocuğu bir davete götürmek istemediklerinde "biz hastaneye gidiyoruz iğne yaptırıp geleceğiz" demeleri buna bir örnektir.

   Çocuğun yeterince ilgi görmemesi:  Çocuklar bazen sevilmediklerini ve ilgi görmediklerini düşünerek kendilerini değersiz hissedebilirler. Kendini değersiz hisseden çocuk çevresindekiler tarafından değerli algılanma ve onaylanma ihtiyacıyla, sahip olmadığı bir şeye sahip olduğunu veya yapmadığı bir şeyi yaptığını ifade edebilir. Örneğin: Okulda hiçbir sorun yokken arkadaşları ve ya öğretmeni tarafından şiddet gördüğünü söylemesi bunlardan bazılarıdır.

   Cezadan korkması ve kaçmak istemesi: Çocuk ailesi ve çevresi tarafından aşağılanmamak, küçük düşmemek için yalana başvurabilir. Örneğin; Evde değerli bir eşyayı kıran çocuğun suçu kardeşine atması gibi.

   Bir şeye duyulan özlem çocuğu yalan söylemeye itebilir. Örneğin babasını kaybetmiş bir çocuğun çevresindekilere babası olduğu ve onunla vakit geçirdiklerini anlatması gibi.

   Çocuklar başkalarının hayranlığını kazanmak ve popüler olmak için yalan söyleyebilirler; Fakir oldukları halde lüks bir yaşantıdan bahsedebilirler ya da olmayan oyuncaklarından söz edebilirler.

   Anne ve babasının sevgi ve ilgisini paylaşmak için yalan söyleyebilirler. Örneğin Anne ve babasından  şiddet görmediği halde başkalarına şiddet gördüğünü anlatabilirler.

   Arkadaşlarının sevgi ve ilgisini paylaşmamak için yalan söyler : Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklarda arkadaşlarının ilgisini kendine çekmek için "Ahmet senle dolaşmak istemiyormuş" bana öyle söyledi diyerek yalana başvurması buna örnek gösterilebilinir.

   Erken çocukluk döneminde aşırı ödüllendirilen çocuklar yalana teşvik edilirler:  Aşırı ödüllendirilen çocuk, sosyal hayatla tanışmaya başladığında sosyal hayatın içindeki arkadaş, öğretmen vb kişilerden de aynı ödüllendirmeyi bekler. Bunu da elde etmek için yalan söyleme tutumu içine girer. Ya da hiçbir davranışı ödüllendirilmeyen çocuk yalan söyleme gereksinimi duyabilir.

   Tüm bunlara ek olarak Anne-babanın çocuğu küçümsemesi ve aşağılaması kendi yalanına çocuğunu ortak etme çabası, çocuğundan beklentilerin fazlalığı, yapamayacakları şeylerin istemesi, çocuğuna doğruyu söyletme adına baskı yapması, çocuktaki çekingenlik, saldırganlık, aşağılık duygusu, suçluluk duygusu vb etkenler çocuklarda yalan söyleme davranışına neden olmaktadır.

Yalan söyleme davranışının ortadan kaldırılmasına yönelik  öneriler şu şekildedir;

  • Kendine güven duygusu aşılanmalıdır.
  • Anne baba tutumlarında çelişkili durumlardan kaçınılmalıdır.
  • Çocuğa uygun modeller sunulmalıdır.
  • Çocuğu doğru söylemeye teşvik edici pekiştireçler kullanılmalıdır.
  • Çocuğun söylediği yalanı doğrudan yargılamak yerine yalan söylemeye teşvik eden nedenleri araştırılmalıdır.
  • Çocukla sağlıklı iletişim ve etkileşim kurulmalıdır.
  • Çocuğun yapacağı olumsuz davranışları karşısında alacağı tepkilerle başa çıkma yolları öğretilmeli ve yalandan uzaklaştırılmalıdır.
  • Çocuğun okul ve sosyal yaşamda başarılı olması için çocuğun yeteneklerini ön plana çıkarmalı ve yalan söyleme davranışının doğru olmadığı açıklanmalıdır.
  • Okul ortamındaki kuralların, verilen sorumlulukların ve beklentilerin çocuğu başarabileceği düzeyde olmasına dikkat edilmelidir.
  • Öğretmenin hoşgörülü ve arkadaşlık ilişkileri içinde belli bir saygı ve sevgi çerçevesinde iletişimi, çocuğun kendini değerli hissetmesini sağlar ve anlayışla karşılanacağını bilmesi onu yalandan uzaklaştırabilir.
  • Çocuğun yalan söylediği fark edildiğinde onun doğruyu söylemediğinin anlaşıldığı belirtilmelidir.
  • Dürüstlüğün önemi çocuğa anlatılmalıdır. Bunun en kolay ve doğru yolu ise bireyin kendi davranışlarıyla çocuğa örnek olmasıdır.
  • Farkında olarak ya da olmayarak çocuğa öğretilenler gözden geçirilmelidir.

   Son olarak unutulmamalıdır ki yalancılık, kızmakla, bağırmakla ve kırıcı sözlerle önlenemez. İnsanlar ancak sevdikleri, güvendikleri, aralarında sağlam bir ilişki bulunan insanları aldatmazlar.

                                                                 Psikolojik Danışman Ertuğrul KUZUCU

 

Kaynakça

Yavuzer, Haluk. Okul Çağı Çocuğu. Remzi Kitabevi, istanbul, 2002

Yavuzer, Haluk. Çocuk Psikolojisi. Remzi Kitabevi, istanbul,

Yörükoğlu, A. Çocuk Ruh Sağlığı. Özgür yayınları, istanbul, 2003.

Yörükoğlu, A. Çocuk Ruh Sağlığı. Özgür yayınları, İstanbul, 2003.
Öz,İ. Çocukta Uyum Ve Davranış Bozuklukları, kök yayıncılık ,Ankara,1997.
Ağca, H.Ailede Eğitim,Seha Neşriyat,İstanbul,1995.

http://www.ar-el.k12.tr/Arel_Yayinlar/Egitimde_yansimalar_mart2009.pdf#page=8